ÇOCUK SAHİBİ OLAMAMA (İNFERTİLİTE) HAKKINDA REHBER

Bu yazı çocuk sahibi olamayan (İnfertil) çiftlerin aydınlatılması amacıyla hazırlanmıştır.

Yaklaşık olarak çiftlerin %15’i infertildir yani korunmasız düzenli cinsel ilişkiye rağmen bir yıldan uzun sürede çocuk sahibi olamamaktadırlar. Her üç çiftten birinde infertilite yani çocuk sahibi olamama durumunda altta yatan problemler erkekle ilgili olarak tespit edilmektedir.

ÇOCUK SAHİBİ OLAMAMA (İNFERTİLİTE) Erkek infertillitesi düşük sperm sayısı, anormal sperm fonksiyonları, sperm kanalında blokaj nedeni ile spermin dışarı çıkmasında problemler ile ilgili olabilmektedir. Hastalıklar, yaralanmalar, kronik sağlık problemleri, yaşam tarzı ve diğer faktörler erkek infertilitesinde rol oynayabilmektedirler.

Çocuk sahibi olamama durumu çiftler arasında stres, hayal kırıklığı sebebi olabilmektedir. bilinmesi gereken erkek infertilitesinin büyük bir çoğunluğu tedavi edilebilmektedir.

ÇOCUK SAHİBİ OLAMAMA DURUMUNDA (İNFERTİLİTE) ŞİKAYETLER NELERDİR?

İnfertilite durumunda temel şikayet çocuk sahibi olamamak olmakla birlikte eğer eşlik eden altta yatan bir anormallik varsa buna bağlı şikayetler de görülebilmektedir, genetik geçişli hastalıklar, hormonal dengesizlikler, testisler etrafında genişlemiş damarlar ya da sperm çıkışını kapatan problemler bunlardan bazılarıdır.

ÇOCUK SAHİBİ OLAMAMA (İNFERTİLİTE) Sıklıkla erkek infertilitesinde çocuk sahibi olamam dışında bir şikayet olmasa da aşağıdaki şikayetler de görülebilmektedir;

Cinsel fonksiyonlarda bozulma, spermin boşalmasında zorlanma ya da düşük hacimde sperm çıkışı, azalmış cinsel istek ve ilgi, ereksiyonun sağlanmasında ya da sürdürülmesinde zorlanma (Erektil Disfonksiyon)

Testiste ağrı, şişlik ya da kitle olması, Tekrarlayan üst solunum yolu enfeksiyonları

Koku alamama, Göğüslerin anormal şekilde büyümesi (Jinekomasti)

Vücut ve yüz kıllarında azalma gibi kromozomal ya da hormonal anormallik belirtileri

Sperm sayısının normalden düşük olması (mililitrede 15 milyon altında sperm sayısı ya da total sperm sayısının 39 milyonun altında olması)

ERKEK İNFERTİLİTESİNİN SEBEPLERİ NELERDİR? 

ÇOCUK SAHİBİ OLAMAMA (İNFERTİLİTE) Erkek infertilitesi kompleks bir süreçtir. Hastanın eşinin hamile kalabilmesi için aşağıdakilerin olması gerekmektedir.

Spermlerin sağlıklı olması gerekmektedir. Başlangıç olarak ergenlik döneminde erkek üreme organlarının büyüme ve gelişmesi sağlıklı olmalıdır. En azından bir testisin doğru ve düzenli şekilde çalışması gerekmektedir, vücudun testosteron ve diğer hormonları salgılaması testiste sperm üretimini uyarması gerekmektedir.

Spermlerin semen (cinsel ilişki sırasında penisten boşalan sıvı) içine taşınabilmesi gerekmektedir. Sperm testiste üretildikten sonra ince narin kanallarla ejekülasyon sırasında penisten boşalan semen içine taşınır.

Semende yeterli sayıda sperm hücresi olması gerekmektedir. Eğer semen içindeki sperm sayısı az olursa eşinizin hamile kalma şansı da azalmaktadır. Sperm sayısının az olması semen analizinde mililitrede 15 milyon altında sperm olması ya da semnde 39 milyondan az sperm olması olarak tarif edilmektedir.

ÇOCUK SAHİBİ OLAMAMA (İNFERTİLİTE) Spermlerin fonksiyonel olarak sağlam ve hareketli olmaları gerekmektedir. Eğer hareket (motilite) ya da fonksiyonlarında bozukluk varsa eşinizin yumurtasının döllenmesi için ilerleyemeyebilir ve gebelik gerçekleşmeyebilir.

 

ERKEK İNFERTİLİTESİNİN TIBBİ (MEDİKAL) SEBEPLERİ NELERDİR? 

Birçok sağlık problemi ve tıbbi tedaviler erkek infertilitesine neden olabilmektedir. Bunlardan bazıları aşağıdadır;

Varikosel, testis damarlarının genişlemesi durumudur. Erkek infertilitesinin tedavi edilebilen en sık sebebidir. Varikoselin kesin nedeni bilinmemekle birlikte testislerde ısı artışına neden olarak sperm sayısı ve kalitesinde düşüş yaparak etki gösterdiği düşünülmektedir. Varikoselin tedavi edilmesi sperm sayısı, kalitesi ve fonksiyonlarını düzeltebilmektedir. Varikoseli olan hastalarda Yardımcı üreme teknikleri (tüp bebek-invitro fertilizasyon vb.) sonuçlarının da varikosel ameliyatı yapıldıktan sonra daha iyi olduğunu gösteren yayınlar da mevcuttur.

Enfeksiyon, bazı enfeksiyonlar sperm üretiminde spermin kalitesinde ya da spermin taşınmasında bozukluklara neden olabilmektedir. Epididim iltihabı (epididimit), testis iltihabı (orşit) ya da bazı cinsel yolla bulaşan hastalıklar (bel soğukluğu (gonore), AIDS (HIV) ) bunlardan bazılarıdır. Bazı enfeksiyonlar testislerde kalıcı hasar oluştursalar da sıklıkla bu testislerden de sperm elde edilebilmektedir.

ÇOCUK SAHİBİ OLAMAMA (İNFERTİLİTE) Boşalma (ejekülasyon) problemleri, geriye doğru boşalma (retrograd ejekülasyon) normalde orgazm sırasında penisten dışarı boşalması gereken semenin idrar kesesine doğru kaçması dışarı çıkmaması durumudur.  Şeker hastalığı (diabet), omurilik yaralanmaları, mesane ameliyatları, prostat ve idrar kanalı (üretra) ameliyatları nedeni ile retrograd ejekülasyon olabilmektedir. Bazı omurilik yaralanması (spinal kord hasarı) olan hastalarda dışarı semen çıkmasa bile sperm üretimleri devam edebilmektedir. Bu hastalarda dışarı sperm çıkmasa bile sperm üretimi devam ettiği için yardımcı üreme teknikleri ile testislerden spermler alınabilmektedir.

ÇOCUK SAHİBİ OLAMAMA (İNFERTİLİTE) Antikorlar, vücut savunma hücrelerinin ürettiği vücudu zararlı ve yabancı ajanlara karşı koruyan maddelerdir. Bazı hastaların vücutları spermleri vücuda zaralı ya da yabancı olarak algılayarak onları öldürmek ya da etkisizleştirmek üzere antikorlar üretmektedir.

Tümörler, kötü huylu veya kötü huylu olmayan tümörler erkek üreme organlarını direkt olarak etkileyerek ya da salgıladıkları çeşitli hormonlarla üreme fonksiyonlarını bozarak (hipofiz tümöleri vb.) ya da bilinmeyen şekillerde erkek infertilitesine neden olabilmektedirler. Bazı hastalarda kemoterapi, radyoterapi ya da tümörlerin diğer şekilllerde tedavileri de erkek infertilitesi sebebi olabilmektedir.

İnmemiş testis, bazı erkeklerde anne rahminde gelişim sırasında bir ya da her iki testisin normal yerine testis torbasına inişinde bir porblem olabilmektedir. İnmemiş testis olarak adlandırılan bu durumda erkeklerde çocuk sahibi olabilme şansı da azalmaktadır.

Hormon bozuklukları, infertilite testislerin kendisinden salgılanan hormonlarda bozukluk ya da diğer hormonal sistem bozukluklarından (tiroid hormonları, böbrek üstü bezi hormonları, hipofiz hormonları, hipotalamus hormonları) kaynaklanabilmektedir.

ÇOCUK SAHİBİ OLAMAMA (İNFERTİLİTE) Spermlerin taşındığı kanallardaki problemler, sperm taşıyan kanalların tıkanıklıkları geçirilen ameliyatlara, daha önce geçirilen enfeksiyonlara, travmaya bağlı ya da gelişimsel defektlere bağlı olarak (kistik fibrozis vb.) olarak karışımıza çıkabilmektedir. Sperm taşıyan kanalların tıkanıklıkları testisin içinde, testisten spermleri taşıyan tüplerde, epididimde , ana sperm kanalında (vas deference), boşaltım kanallarında ya da idrar kanalının (üretra) içinde herhangi bir seviyede görülebilmektedir.

Kromozom defektleri, Klinefelter gibi genetik geçişli bozukluklar erkek üreme organlarının anormal gelişmine neden olabilmektedirler. Kistik fibrozis, Kalmann sendromu ve Kartagener sendromunda da infertilite görülbeilmektedir.

Cinsel birleşme ile ilgili problemler, ereksiyonun sağlanamaması ya da yeterince sürdürülememesi, erken boşalma (prematür ejekülasyon), ağrılı cinsel birleşme, bazı anatomik bozukluklar (idrar kanalı penis ucunda olması gereken açıklığının penisin daha alt kısmında yerleşmesi (hipospadias)), psikolojik problemler ya da cinsel ilişki kurmayı engelleyen eşler arası ilişki problemleri bu grupta değerlendirilebilirler.

Çölyak hastalığı, sindirim sistemi hastalığı olan ve glutene aşırı duyarlılık nedeni ile gelişen Çölyak hastalığı da erkek infertilitesine neden olabilmektedir. Fertilite problemleri glutensiz diyet ile düzelebilmektedir.

ÇOCUK SAHİBİ OLAMAMA (İNFERTİLİTE) Bazı tıbbi durumlar, testosteron yerine koyma tedavisi, uzun süreli anabolik steroid kullanımı, kanser tedavileri (kemoterapi), bazı mantar ilaçları, bazı ülser tedavi ilaçları ve diğer bazı ilaç tedavileri sperm üretiminde bozulmaya neden olarak infertiliteye sebep olabilmektedirler.

Daha önceki ameliyatlar, kasık fıtığı ameliyatları, vazektomi (sperm kanallarının bağlanması), testis torbasından ya da testislten geçirilen ameliyatlar, prostat ameliyatları, testis tümörü ya da rektum tümörü nedeni ile yapılan büyük karın cerrahileri nedeni ile ejekülatta (orgazm esnasında boşaln sıvıda) sperm çıkmasını engelleybilmektedirler. Bu gibi durumlarda sperm çıkmasına engel olan blokaj ortadan kaldırılır ya da direk olarak epididim (testislerin üzerindeki şapka benzeri organ) ya da testislerden direk olarak sperm elde edilebilir.

ERKEK İNFERTİLİTESİNDE ÇEVRESEL SEBEPLER NELERDİR?

Isı, çeşitli toksinler ve kimyasallar gibi bazı çevresel faktörlere maruziyet sperm üretim ve fonksiyonlarında bozukluklara neden olabilmektedir. Spesifik nedenler şöyle özetlenebilir;

Benzen, toluen, ksilen, çeşitli pestisidler (böcek öldürücüler), herbisidler, organik kimyasallar, boya malzemeleri gibi endüstriyel kimyasallar sperm sayı ve fonksiyonlarında bozulmaya neden olabilirler. Kurşun vb. ağır metal maruziyeti infertiliteye neden olabilir.

ÇOCUK SAHİBİ OLAMAMA (İNFERTİLİTE) X-ışınları ya da radyasyona maruz kalma sıklıkla sonradan normale dönmekle birlikte  sperm üretimini bozabilir. Yüksek dozda radyasyona maruz kalma sperm üretimini kalıcı olarak bozabilmektedir.

Testislerin aşırı sıcağa maruz kalması sperm üretimini ve fonksiyonlarını bozabilmektedir. Düzenli olarak sauna kullanımı ya da sıcak banyolar geçici olarak sperm sayı ve fonksiyonlarında bozulmaya neden olabilmektedir.

Uzun süreli oturma, dar kıyafetler giyilmesi, uzun süreli oturarak çalışma testis torbasında sıcaklık artışına neden olarak sperm üretiminde bozukluk olmasına neden olabilmektedir.

 

ERKEK İNFERTİLİTESİNİN DİĞER NEDENLERİ;

İlaç kullanımı, kas gücü ve gelişimini arttırmak amacı ile kullanılan anabolizan steroidler testislerde küçülme ve sperm üretiminde azalmaya neden olabilmektedir. Kokain ya da marihuana kullanımı geçici olarak sperm sayı ve fonksiyonlarında bozulmaya neden olabilmektedir.

Alkol kullanımı, testosteron seviyelerinde düşüklük, ereksiyon kusurları ve sperm üretiminde azalmaya neden olabilmektedir. Ayrıca alkol kullanımı nedeni ile oluşan karaciğer problemleri de infertiliteye neden olailmektedir.

ÇOCUK SAHİBİ OLAMAMA (İNFERTİLİTE) Sigara, sigara içen erkeklerde sperm sayısının içmeyenlere oranla daha düşük olduğı gösterilmiştir. Pasif sigara içiciliği de erkeklerde çocuk sahibi olma olasılığı üzerinde negatif etkiye sahiptir.

Duygusal stres, stres durumları sperm üretiminde etkili olan hormonları negatif olarak etkileyebilmektedir. İnfetilite nedeni ile olan da dahil olmak üzere ciddi ya da uzamış stres durumları sperm sayıları üzerinde negatif etkiye sahip olabilmektedir.

Depresyon, erkeklerde depresyon durumlarında eşlerinin hamile kalma şanslarının da azaldığı çalışmalarda gösterilmiştir. Ayrıca erkeklerde depresyon durumlarında cinsel isteğin azalmasına bağlı cinsel fonksiyonlarda bozulma, ereksiyon bozuklukları, uzamış ya da hiç gerçekleşmeyen orgazm olma durumu da tabloya eklenebilmektedir.

ÇOCUK SAHİBİ OLAMAMA (İNFERTİLİTE) Obezite, aşırı kilolu olunması direk spermler üzerinde negatif etkisi, hormon düzeylerinde değişme nedeni ile infertiliteye neden olabilmektedir.

Bazı işlerde çalışanlarda özellikle erkek üreme organlarının baskı altında kaldığı ya da uzun süreli oturma gereksinimi olan kamyon şoförlüğü vb. işlerde çalışanlarda infertilite riskinin de arttığı çeşitli çalışmalarda gösterilmiştir.

ERKEK İNFERTİLİTESİNDE RİSK FATÖRLERİ NELERDİR?

Sigara içilmesi, alkol kullanımı, yasa dışı ilaç ve keyif verici maddelerin kullanımı, aşırı kilolu olunması, depresyonda olmak, stres altında olunması, bazı enfeksiyon ajanları ile geçmişte enfeksiyon geçirilmiş olması ya da bu enfeksiyonların halen devam ediyor olması, bazı toksinlere maruz kalınması, testislere yönelik daha önce travma öyküsü olması, daha önce sperm kanallarının bağlanması ameliyatı geçirilmesi, daha önce büyük karın ya da pelvik bölge ameliyatları, inmemiş testis öyküsünün olması, orak hücreli anemi vb. çeşitli kronik hastalıklara sahip olunması, herhangi bir kanser nedeni ile radyoterapi, kemoterapi alınmış olması ya da çeşitli tıbbi tedaviler alınması erkek inferilitesi açısından bilinen risk faktörleridir.

ERKEK İNFERTİLİTESİNİN KOMPLİKASYOLARI NELERDİR?

İnfertilite hem erkek hem de eşi için stres faktörü olabilmektedir. İnfertilitenin komplikasyonları aşağıdaki gibidir;

ÇOCUK SAHİBİ OLAMAMA (İNFERTİLİTE) Düşük sperm sayısı ya da üreme problemlerinin tedavisi amacıyla cerrahi ya da başka tıbbi prosedürler gerekli olabilmektedir. Pahalı üreme tekniklerinin kullanılması gerekebilmektedir.

İnfertilite nedeni ile yaşanan stres ve eşler arasında ilişkilerde yaşanan sıkıntılar çocuk sahibi olunmasını daha da zorlaştırabilmektedir.

ERKEK İNFERTİLİTESİNDEN KORUNMA

Erkek infertilitesinin birçok formundan korunabilmek mümkün değildir. Yine de erkek infertiltesine neden olan bazı faktörlerden uzak durulması çocuk sahibi olma şansını arttırmaktadır. Örneğin; sigaranın bırakılması, alkol alımının azaltılması ya da tamamen bırakılması, yasa dışı ilaç ya da keyif verici madde kullanımından sakınılması, kilo verilmesi, vasektomi yaptırılmaması (sperm kanallarının bağlanması ameliyatı), testislerde uzun süreli ısı artışına neden olan durumlardan sakınılması, çeşitli kimyasallar, toksinler ve ağır metallere maruz kalınmasının önüne geçilmesi çocuk sahibi olma şansını arttırmaktadır.

 

ERKEK İNFERTİLİTESİNİN TANISI NASIL KONULUR?

ÇOCUK SAHİBİ OLAMAMA (İNFERTİLİTE) Çocuk sahibi olamayan birçok çiftte birden fazla altta yatan neden tespit edilebildiğinden hem erkek hem de eşinin doktor tarafından görülmesinde fayda vardır. İnfertilitenin nedeninin anlaşılabilmesi amacıyla birçok test yapılması gerekebilmektedir. Bazı çiftlerde infertiliteye neden olan sebep yapılan birçok teste rağmen yine de aydınlatılamayabilir.

İnfertilite testleri pahalı olabilmektedir ve özel sigortalar tarafından karşılanmayabilmektedir bu nedenle hastanın sigorta kapsamının bu tür tanı ve tedavileri karşılayıp karşılamadığı belirlenmelidir.

 

ERKEKLERDE İNFERTİLİTE TESTLERİ NELERDİR?

Genel fizik muayene ve detaylı tıbbi öykünün alınması. Bu aşamada erkeğin üreme organlarının muayenesi yapılır ve infertiliteye neden olabilecek kronik sağlık problemleri, hastalıkları, daha önce geçirilin yaralanma ya da cerrahileri hakkında detaylı sorular sorulur. Doktor ayrıca cinsel alışkanlıklarınız ve buluğ çağı ile ilgili (cinsel gelişmenin yaşandığı puberte dönemi) sorular da sorabilir.

Semen analizi, semen analizi birkaç çeşitli yöntemle elde edilebilir. Hasta kendisine tahsis edilen bir odada mastürbasyon yöntemi ile semen analizi verebileceği gibi dini inanışlar ya da vb. durumlarında özel bir prezervatif kullanarak ilişki sırasında toplanan semen de değerlendirilebilmektedir.

Alınan semen örneği laboratuvara gönderilerek sperm sayısı, görünüşü, morfolojisi (yapısı), spermlerin hareketleri açısından değerlendirilir. Ayrıca laboratuvarda semende herhangi bir enfeksiyon bulgusu olup olmadığı da araştırılır.

Sıklıkla sperm sayısı alınan örneklerde farklı düzeylerde çıkabilmektedir. Birçok olguda belirli aralıklarla semen analizi tekrarlanarak kesin bir sonuç elde edilmeye çalışılır. Eğer erkeğin semen analizinde herhangi bir problem yoksa inferilite ile ilgili diğer testlere geçilmeden önce doktorunuz muhtemelen cinsel partnerinizin değerlendirilmesi gerektiğii söyleyecektir.

ÇOCUK SAHİBİ OLAMAMA (İNFERTİLİTE) Doktorunuz infertilitenin nedeninin anlaşılabilmesi için ek testlere gereksinim olduğunu söyleyebilir bu testler aşağıdaki gibidir;

Scrotal ultrasonografi (testis ve etraf dokuların ultrasonografi ile incelenmesi), bu testte yüksek frekanslı ses dalgaları kullanılarak vücut içinin görüntüleri alınmaya çalışılır. Scrotal ultrasonografi ile doktorunuz testis ya da çevre destek dokularını etkileyen varikosel vb. durumların varlığı araştırmak isteyebilir.

Hormon testleri, cinsel gelişme ve sperm üretiminde anahtar rol oynayan hormonlar hipofiz, hipotalamus ve testislerden salınır. Diğer hormon sistemleri ile ilgili anormallikler de infertiliteye neden olabilmektedir. Kan analizi ile testosteron ve diğer hormon seviyelerinin ölçülmesi gerekebilmektedir.

Orgazm sonrası idrar analizi, idrar sperm tespit edilmesi normalde boşalma sırasında penisten dışarı çıkması gereken spermlerin mesaneye doğru kaçtıklarını gösterir (retrograd ejekülasyon).

Genetik testler, eğer semen analizinde sperm konsantrasyonu çok az ise altta yatan genetik bir neden olabilir. Kan analizi yapılarak erkeklik kromozomu olan Y kromozomundaki değişiklikler ya da diğer kromozomal bozukluklar tespit edilebilir. Genetik testlerin bazı konjenital ya da genetik geçişli sendromların tanısında kullanılması gerekebilir.

Testis biyopsisi, ince bir iğne yardımı ile testislerden örnek alınması işlemidir. Eğer testis biyopsisinde sperm üretimi normal olarak tespit edilmişse altta yatan neden spermlerin taşınması ile ilgili olabilir.

ÇOCUK SAHİBİ OLAMAMA (İNFERTİLİTE) Özel sperm fonksiyon testleri, spermlerin boşaldıktan sonra ne kadar sağlıklı oldukları ne kadarının canlı olarak kaldıkları, eşin yumurtasına ne kadar tutunup ne kadar dölleyebildiklerinin değerlendirildiği birçok özel sperm fonksiyon testleri vardır. Genellikle bu testler sık olarak uygulanmaz ve sıklıkla tedavi algoritmasını da değiştirmezler.

Transrektal ultrasonografi (makattan yapılan ultrasonografi), bu işlem sırasında kayganlaştırılmış ince küçük bir sopa şeklinde prob sayesinde hastanın makatından girilir hastanın prostatı sperm taşıyan kanalları (seminal vezikül ve ejekülatuar kanal) yüksek frekanslı ses dalgaları ile değerlendirilir.

 

ERKEK İNFERTİLİTESİ TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

Sıklıkla erkek infertilitesine neden olan sebep net olarak ortaya konamaz. Kesin sebep ortaya konulamasa da doktorunuz gebelik şansını arttırıcı tedaviler ve prosedürler önerebilir.

İnfertilite durumunda erkeğin eşinin de mutlaka değerlendirilmesi gerekir. Bu sayede kadının da herhangi bir tedavi almasının gerekli olup olmadığı ya da yardımcı üreme tekniklerinin kullanılmasının gerekip gerekmediği ortaya konulur.

Erkek infertilitesi tedavisi aşağıdakileri içermektedir;

ÇOCUK SAHİBİ OLAMAMA (İNFERTİLİTE) Cerrahi, örneğin varikosel (testis damarlarında genişleme) ya da sperm kanalında darlık cerrahi ile düzeltilebilmektedir. Daha önce yapılan vazektomi (sperm kanallarının bağlanması işlemi) cerrahi ile geri döndürülebilir. Eğer semende hiç sperm yoksa spermler direk olarak epididim ya da testislerden cerrahi yöntemle elde edilebilir.

Enfeksiyonların tedavisi, antibiyotik tedavisi ile üreme sistemindeki enfeksiyonlar tedavi edilebilmekle birlikte her zaman fertilitenin sağlanması mümkün olmayabilir.

Cinsel ilişki problemlerinin tedavisi, erken boşalma ya da ereksiyon kusurlarının tedavi edilmesi fertilite şansını arttırabilmektedir.

Hormon tedavileri, doktorunuz eğer infertilitenin vücuttaki bazı hormon seviyelerinin yüksekliğinden ya da düşüklüğünden kaynaklandığını düşünüyorsa hormon destek tedavileri düzenleyebilir.

ÇOCUK SAHİBİ OLAMAMA (İNFERTİLİTE) Yardımcı üreme teknikleri, yardımcı üreme teknikleri spermlerin normal boşanılan sıvıdan elde edilmesi ya da cerrahi olarak elde edilmesi ile yapılır. Elde edilen spermler kadının üreme organına verilir ya da in vitro fertilizasyon ya da intrastoplazmik sperm enjeksiyonunda (tüp bebek tedavileri) kullanılabilir.

 

TEDAVİLER İŞE YARAMIYORSA

Bazı nadir durumlarda erkek infertilitesi tedavi edilememektedir. Bu durumda doktorunuz evlat edinme seçeneğini değerlendirmenizi önerebilir.

YAŞAM TARZI ÖNERİLERİ;

Evde uygulayabileceğiniz ve gebelik şansını arttıabilen yöntemler aşağıda tarif edilmiştir;

Cinsel ilişki sıklığının arttırılması, ovulasyondan en az dört gün öncesinden başlayacak şekilde hergün ya da her iki günde bir ilişkiye girilmesi eşinizin gebelik şansını arttırmaktadır. Bayanların ovulasyon (yumurta çatlama dönemi) döneminde gebelik şansları daha yüksektir bu dönem adetlerinin ortasına tekabül etmektedir.

Kayganlaştırıcı kullanımından sakınılması, kullanılan birçok kayganlaştıcı  (astroglide, K-Y jel, çeşitli losyonlar, tükrük) sperm fonksiyon ve hareketlerini bozmaktadır. Eğer kayganlaştıcı kullanımı mutlaka gerekli ise doktorunuza sperm fonksiyon ve hareketlerini hangi kayganlaştırıcıların etki etmediğini mutlaka danışınız.

 

ALTERNATİF TIP

ÇOCUK SAHİBİ OLAMAMA (İNFERTİLİTE) Çeşitli bitkiler ve destek tedavileri bu amaçla yaygın olarak kullanılmakla birlikte ne kadar etkili oldukları ya da nasıl etkili oldukları net olarak bilinmemektedir. Bu tedavilerin hiçbirinin de sperm kanalı tıkanıkları ya da kromozomal bozukluklar nedeni ile gelişen infertiliteyi tedavi etmedikleri de bilinmektedir. Bazı destek tedavileri eksiklerin yerine konulması ile etkili olabilmektedirler.

Bazı çalışmalarda gösterilen ve sperm sayısı ve sperm kalitesinde etkili etkili olduğu düşünülen maddeler aşağıda listelenmiştir.

Kara tohum (çörek otu), Koenzim Q10, Folik asit, At kestanesi, L-karnitin, Panax Ginseng, Çinko bu grupta sayılabilirler.

Bu tedavileri almadan önce doktorunuzla mutlaka olası etki, risk ve yan etkileri konusunda temasa geçiniz. Bu tedavilerin uzun süreli kullanımı ya da yüksek dozda kullanımında istenmeyen yan etkiler ve olumsuz etkiler de görülebilmektedir.

DAYANMA VE DESTEK

İnfertilite ile başedilmesi bu duruma dayanması zor olabilmektedir. Sürecin ne kadar süreceği sonuçlarının ne olacağı da önceden bilinemediğinden bu durumda süreci daha zorlu kılabilmektedir. Eşler üzerinde bu sürecin duygusal yükü yoğun olduğundan destek almaları gerekebilmektedir.

DUYGUSAL ÇALKANTILARIN ÖNGÖRÜLMESİ VE UYGUN PLANLAMANIN YAPILMASI

Sınır koyunuz. Kendiniz ve eşiniz için ne kadar ve hangi çeşitte girişimlerin duygusal ve mali yükünün kaldırılabileceğini önceden planlayınız ve kendinize bir limit koyunuz. Çocuk sahibi olamama tedavileri sıklıkla pahalı ve sağlık sigortalarının da kapsam alanı dışındadır.

ÇOCUK SAHİBİ OLAMAMA (İNFERTİLİTE) Sıklıkla başarılı bir gebelik elde edilmesi tekrarlayan denemeleri gerektirmektedir. Bazı çiftler bu süreçte tedaviye çok odaklandıklarından duygusal ve mali açıdan tükenebilmektedirler.

Diğer seçenekleri de göz önünde bulundurunuz. Çocuk evlat edinilmesi bu seçeneklerden biri olarak değerlendirilebilir. Bu sayede gebelik elde edilememesine bağlı anksiyete kaygı ve ümitsizlik tablolarının da önüne geçilebilir.